Cin Hikayelerinden Tüylere Takla Attıracak Korkunç 7 Alıntı
Bu gece sizi hiçbir battaniye koruyamayacak. Apartmanlarda kömürlük misali, inmeye korktuğunuz bodrum kat gibi, girmeye korktuğunuz virane evler gibi ve çıkmaya korktuğunuz çatı katı gibi korku salan listemizin teması cinler. İnternette dolanan “cin hikayelerinin” en vurucu bölümlerinden alıntılar derledik. Tabii hikayelerin ne kadar yaşanmış, ne kadar kurgu olduğu tartışılır. Yinede insan içinin ürpermesine engel olamıyor bunları okuyunca...
Masmavi gözleriyle bana bakarken onu ayakları ters bir halde görmem bir oldu. Ancak yüzü görünmüyor sadece bana baktığını görebiliyordum. Nefes alışını kulağımın dibinde hissediyordum, dönemiyordum, çığlık atamıyordum, kendimden geçiyordum. Kendime geldiğimde eşimi öldürmeye çalıştığımı öğrendim, sırtımda ise üç parmaklı bir el izi vardı.
“Dilini ısırırsan bil ki, bizim ısırdığımız bir şeyi yemişsindir” “Bizim ısırdığımız rızıktan yiyen kişinin dili takatsız kalıp, kitlenir; dişlerinin önüne gelir sıkışır.”
Adam yolda giderken elbisesi gök kuşağı renginde, siyah uzun saçlı ve ayakkabısız bir kız duruyormuş. Gözlerini adama doğru çevirip, dilindekini sakın söyleme demiş ve tekrarlamış “dilindekini söyleme” adam şaşkınlıkla dinliyormuş ve kız onu cinlerin düğününe davet etmiş. Adamın dilindeki besmeleymiş.
Kardeşim hızlıca yatağa yattı ve yorganı üstüne çekti. Bu sırada titrek bir sesle “içeride biri var!” dedi Ben ne yapacağımı düşünürken birden annem odaya girdi. Bir şeyler söylemeye çalıştı ama konuşamadı. Daha sonra anlattığı ise; siyah montlu bir adamın babamın boğazını sıktığıydı. Babam olaya inanmasa da, kardeşim annemle aynı şeyi gördüğünü söylemişti.
Geceleyin derinden gelen tefli çalgı sesleri duyuluyor; ama nereden geldiği anlaşılamıyordu. Arkadaşım “geldiler, geldiler!” diye çığlıklar atarak uyanıyordu. Rüyasında insana benzeyen ama bacakları keçi bacağı gibi olan kişilerin onu uyandırdığını söylüyordu. O, artık uyku uyuyamıyordu. Ne zaman göz kapaklarını indirse, o adamlar onu kolundan tutup karanlık bir çimenliğe doğru çekiyorlardı.
“Durduk yere eşyalarımız yanıyor, her şeyi denedik ama durduramıyoruz” “Mahalle halkı bizden korkuyor, evlerine almak istemiyor.” Kızım erkek sesiyle konuşmaya başladı, içinde başka varlıklar geziniyor, bakışlarından herkes korkuyor. Evimizin yakınındaki incir ağacı buna sebep oldu. Ben katil değilim dedim, sen cin katilsin dedi, 7 sülalene geleceğiz, 7 sülalenden intikam aldıktan sonra seni rahat bırakacağız
Mumlar öyle bir alev aldı ki, korkuyla hepsini devirmişim. Evim yandı, alevler üzerine benzin döküyormuşçasına parlaktı. Odaya girdim, her yer simsiyahtı. Aslında odaya girince yine bana bir oyun oynayacaklarını düşündüm, eskisi gibi korkmuyordum onlardan, çünkü okulumu mahvettiler, ailemi mahvettiler, en fazla ne yapabilirlerdi ki, her şey harabeye dönmüştü, ayağımın altında bir fazlalık hissettim, ayağımı kaldırıp baktığımda kolyem yerde duruyordu. Ancak simsiyah olmuştu, kitabı arıyordu gözlerim ama o yangından yanmadan cıkması imkansızdı. Kolyemin kapağını açtım, resmim hâlâ duruyordu ancak, o ana kadar yaşadıklarımdan en ürkütücüsüydü belki de, resmimin alın kısmında o yazı vardı. Bu sefer rüya değildi her şey bizzat oluyordu. Rüya ile gerçegi karıştırıyordum sanki, yazı kül ile yazılmıştı, kolyem kapalıydı, resim sağlamdı peki o yazıyı oraya kim yazdı neden yazdı? Artık bu soruları sormuyorum, çünkü biliyorum; onlar yaptı.
Yorum Gönder