19. l. M.Ö. Yedibinli yıllarda Dicle ve Fırat nehirleri kenarında bugünkü ismi Irak olan ülke hayvancılık ve tarımla uğraşan insanların yaşadığı bir yerdi. M.Ö. 3500'lerde yazının gelişmesi ile tarih öncesinden tarihe geçiş sağlanır. Ubaid ve Uruk kazılarında bulunan eşyalar arasında değerli resimli çanak çömlek, heykeller ve gittikçe artan karmaşık bir mimarlığı ve dekorasyonu olan büyük yapılar ortaya çıkarılmıştır. Güney bölgesini ihtiva eden yer adlarında yerli dil örnekleri bulunur, bu bölgelerde sürüleri saymak ve kaydetmek için kendi sistemlerini ve dillerini geliştiren ve ilk defa kendi yazısı bulunan bir toplum olarak Sümerler görülmüştür.
Semitik bir dil konuşan Akadlar, site-devletler arasında asırlarca süren savaşlar ve her yönden gelen istilalar boyunca Sümer tanrılarım ve geleneklerini yeniden yorumlayarak muhafaza etmişlerdir. M.Ö. XVlll. yy'dan itibaren iki bölgeden söz edilebilir: Kuzeyde Asur ve güneyde Babil. Asur-Babil döneminin ve özellikle de M.S Vll. yy ile Vl. yy'ın kraliyet arşivleri bize, bu arşivlerde kopyalanmış, çağa ait daha eski destansı malzemeler ve mitler sunar.
Tanrılar
Mezopotamya dininin en eski çağında kendisine ulaşabileceğimiz ilahi güçler, tabiat güçleridir. Her bir Sümer tanrısının, uluhiyetinden ayrılmaz olan kendi ülkesi vardır. Eski tapınakların esas mülkiyeti tanrının elindedir, halk onun kölesi, din adamları ise, kahyaları ve hizmetçileridir. Mezopotamyalıların ırmaklar ve onların yakınlarında yerel tanrıları vardır, Bu dönemin tanrılarının özü, tabii olaylara bağlıydı. Tabiatın dinamik güçleri hem kışkirtılmış ve hem de yıldırım içinde bulunan lshkur/Adacl gibi tanrılar tarafından ortaya çıkarılmış sayılıyordu, Amaushumgalna, hurma ağaçlarını tomurcuklandırıyor, ambarlar tanrıçası lnanna, meyveleri ambara dolduruyordu.
En primordial tanrılar kendilerini din adamlarından ve katiplerden
ayıran insani şekilleri ve sosyal rolleri tedricen üstlenir. Doğmuş olan
panteonun başında ismi aynı zamanda göğün ve kutsalın sembolü olan
tanrıların babası ve gök manasına gelen An vardı. Süın er'de M.Ö.
3500'e doğru yazılı tarih başladığı zaman An henüz bir deus otiosus idi.
Tanrı meclisinin başkanı Enlil'den daha aktif olan Anu'nun en büyük
tapınağı , Nippur'un dini merkezinde bulunmaktaydı. Hemen hemen
bütün tanrıların sonunda bir eşi olacaktı. Mezopotamyalı Büyük Tanrıça lnanna'yı Akadlılar, lshtar ile bir tutuyorlardı. Birçok mit içinde en
önemlisi Venüs gezegeni idi.· Onun faaliyet alanları verimlilik, aşk ve
savaştı. Babası ay tanrısı Nanna (Sin) ve kardeşi güneş tanrısı Utu (Shamash) idi. Sulama suyunun kurnaz, zeki tanrısı Enki (Ea), teknikleri
geliştirme ve onları ayıklamak için gönderilen büyük tufandan sonra
sağ kalmaları noktasında insanlara yardım etmişti. Farklı mitler içinde
bazı hayvanların ve bazı bitkilerin artmasını sağlayan v_erimlilik tanrısı
Dumuzi (Tammuz), genç yaşta ölen şahsın trajik görevini üstlenmişti.
Nergal, ittifakla cehennemi dünyanın tanrısı olmuştu.
Her dönemde tanrıların şahsiyeti oldukça muğlaktı. Karakter çizgileri itibariyle birbirleriyle uyum içerisindeydiler. Tanrıların antropoınorfizasyonu (insan biçimine girme) ile tabiatta hierophaniler belirmeye devam eder. Bir ırmak ismi, genel olarak Tanrıyı gösteren bir sembolün önüne yazılırdı. Fertler genellikle kişisel tanrıların koruyucuları gibiydiler. Bunlar silindirik biçimde mühürler üzerinde görünürler ve
büyük tanrıların kapılarını açarlar.
Dinin Siyasi Kullanımı
Sümer tapınağı dini olduğu kadar hem politik ve hem de idari bir
müesseese idi. Şehirlerin, mahkemelere ve savaş zamanlarında generallerin ve başkanların seçilmesine tahsis edilmiş eski meclisleri vardı. Bu son.uncuların artan zenginliği ve gücü , krallara ve krallık hanedanlıklarına dönüştü. Kralların kendilerini gözde tanrılar ola_rak temsil etmelerinde çıkarları vardı. Birinci kral fatih Akad'dlı Sargon, büyük kralın
küçük oğlu olan kutsal ikonoğrafi Naram Sin'i (yak M.Ö. 2254-2218)
kendine mal etmeye çalışıyordu. O, savaş meydanında kendi adamlarına hakim olan ve tanrıya tahsis edilmiş boynuzları taşıyan bir mezartaşı
üzerinde görünür.
Çok daha sonraki belgeler, askeri seferlerden önce kahinliğe başvurulup yardım istenildiğini ve birçok kralın kendi başarılarının sebebini
bazı tanrılarda gördüklerini gösterir. Babil'in kutsal şehirliğe yükselişi,
onun tanrısının yükselişi sayılıyordu; gerçekten, Babil Enunıa Elish'inde, Marduk'un, tanrıların zirvesine yükseldiği ve Enlil'in yerine geçtiği
görülmekteydi. Asuri versiyonda Asur adı verilen tanrı, Marduk'un yerine konulmuştur.
Krallık dini, karmaşık bir kahinlik sistemini kullanıyordu. Daha
sonra Astroloji olacak bu evrensel disiplinin temelleri olarak kabul edilen kesin astronomik gözlemler, tanrıların hislerini belirtiyor ve kralın
şahsi varlığı içindeki savaşı, duygusuzluğu ve krizleri önceden haber
veriyordu. Duadan, ruhu kötülüklerden arındırmadan ve tanrıları yatıştırmadan ibaret olan ritüeller, hayvanların iç organlarının incelenmesi
veya rüyaların yorumlanmasıyla ilgili yapılan tahminlere cevap olarak
gerçekleştirilmiştir. Kralın, Yeni Yıl festivaline katılması ve gelecek yıla
kadar ülkenin mutluluğunu sağlamak için, tanrıça lnanna ile evlenmekte olan Uruk'un kutsal evlenme töreninde bulunması gerekiyordu.
Popüler Uygulamalar
Din adamları, katipler, astrologlar ve profesyonel zanaatçıların bürokrasi hizmetleri külliyeyi andıran büyük tapınaklarda yapılırdı. Uzman din adamları, kutsal ikonları yedirmek, yıkamak, giydirmek ve eğlendirmek gibi günlük hizmetlerle meşgul olurlar. Zahitler topluluğu,
çoğu yiyecek veya tanrı sunağının önünde adakla ilgili küçük heykelcik
takclimelcri sunmakta ve kutsal bayramlara refaket eden mit gösterilerine ve şenliklere katılabilmekteydiler. Halk, hastaları iyileştirme, ürünlerde çift verim sağlama, büyü yapma ve büyü bozma gayesiyle büyülere, sihirlere başvururdu. Medikal (tıbbi) büyülerde, büyüden faydalanan kimsenin ismini koymak üzere beyaz aralıklar ihtiva eden yazılı
versiyonlarla, bilinen veya bilinmeyen günahlardan bağışlanmalarını
dileyerek bir veya birçok tanrıya yalvarılırdı. Profesyonel büyücüler tarafından "canlandırılmış" tanrıların ve ruhların pişmiş topraktan yapılmış daha popüler heykelleri, korunmayı sağlamak için evlerde saklanmakta veya evin içine gömülmekteydi. Çoğu theophores olan asil isimler, halkın kutsalı ve mutluluğu elde etmek için kendi şahsi tanrılarına
güvendiklerini gösterir.
Yorum Gönder