Şimdi bundan birkaç yüzyıl önce yaşayan, mistik eğilimleri güçlü olan ya da belli bir sıkıntısından dolayı devamlı olarak kendisini dua ve tefekküre vermiş olan insan düşünelim. Bu kimse Zikir, tefekkür, Murakabe ya da günümüzün yaygın ifadesi ile meditasyon halinde iken benlikleri Astral planlara yükselmektedir.
Aslında dünyadaki her insan Astral planla rabıtalı durumdadır ve rüyalarımızda da çoğu zaman Astral planın belli alt seviyelerşine çıkarız. Tabii ki, ister meditasyon durumunda isterse rüya hâlinde, örnek olarak ele aldığımız, zikir, meditasyon ya da benzeri şeyler üzerinde uygulama yapan kimseler ve hele de kendilerinde bazı kâbiliyetler zaten varsa, normal, günlük hayat içinde yaşayan diğer insanların kendi rüyalarında bulunabildikleri Astral seviyelerin çok üzerine yükselirler. Bu kimse, bir gün yukarda söz ettiğim, öğretci, bilgi verici varlıklardan ya da, Dünya dışı zekâlardan birisi ile karşılaşır ve bu varlıkla bilinçli bir iletişime girer. Kişi şâyet Hâvâss, büyü gibi şeylerle ilgilenen bir kimse ise bu konuda bilgi almak ister. Bu durumda da tabii ki, yapmak istediği işle ilgili yardım isteyecek ve belki de karşılaştığı varlığı alt seviyeden bir Hüddam olarak kabul edip, ondan işi yapmasını isteyecektir. Buna karşılık söz konusu varlıklar insan hesabına çalışıp, bazı işleri yapan alt seviyeli varlıklardan olmadığı için, insanın istediği işleri yapacakları yerde, ona işini nasıl yapacağına dair bazı formüller, çalışma tarzları verirler. Bu durumda verilen bilgi ya da formülün yapısı kişiden kişiye değişik olur. Mesela kişinin Ahmet isminde bir erkek olduğunu ve yine mesela Ayşe ismindeki bir kadını elde edebilmek için bir büyü çalışması yapmak istediğini varsayalım. Varlık, insana bu iş için özel bir formül verir. Bu formülün yapısı, tanzim edilişi, Ahmet ismindeki o kimsenin, Ayşe ismindeki söz konusu kadını yani özel bir kişiyi elde etmesi için kurulmuştur. Bu iş için Erkeğin, kadının ve hatta formülü veren varlığın enerji yapıları hesaplanmış ve uygun bir formül verilmiştir. Adam bu formülü uygular. Mesela formül gereği üç, beş gün oruç tutar. Belirlenmiş Sure, âyet veya esmâların belirlenmiş adet kadar zikrini yapar. Yazması, yakması ya da istediği kimsenin çevresine yerleştirmesi gereken şeyler varsa bunları yapar ve istediği olur.
Aradan bir süre geçtikten sonra Ahmet mesela Fatma üzerinde bir çalışma yapmak ister ve Dünya dışı zekâ olan öğretmenine şunusorabilir, “Aynı çalışmayı, Ayşe ismini çıkartıp, Fatma ismini yerleştirerek, aynen uygulayabilirmiyim?” Bu durumda yüzde yüze yakın bir ihtimalle alacağı cevap şöyledir. “Evet olabilir fakat sen şimdi şunu yap”. Sonra da tamamen farklı başka bir formül verir. Ya da Ahmet, kendisi için değil de bu sefer mesela mehmet adındaki başka bir tanıdığı ile Fatma’yı birleştirmek için eski formülü bu işe nasıl adapte edebileceğini sorar. Varlık bu iş için çok farklı bir başka formül verir. Bu şekilde her işte, her durumda farklı farklı çalışmalar alınarak durum sürer gider. Verilen değişik formüllerin hemen hemen hepsi ilk alıcısı olan kişi tarafından uygulandığı zaman başarılı olurlar. Hatta bunların arasında bize çok saçma sapan görünen, işe yarayacağına asla inanamayacağımız basit uygulamalar bile olsa ilk alıcı daima büyük oranda başarılıdır. Çünkü verilen forüller hem onun için, onun manevî yapısına göre verilmişlerdir, hem de hedef alınan kişi ve kişilerin yapısına göredirler. Bu durumda ilk alıcının elinde mesela sadece karşı cins ilişkilerini düzeltmek için elli tane farklı formül birikmiştir ve bunların hepsi de onun için kullanılışlıdır. Bu tür bilgi alış verişlerinin en değişmez özelliği, alınan bilgi şâyet bir şekilde unutulur ya da bir yere yazıldıktan sonra kaybolursa aynı formülün bir daha verilmemesidir. Aslında bu şekilde alınan bilgiler unutulmazlar. Unutmak sadece bilgiyi bir yere yazdıktan sonra mümkündür ve kaybolması da yazılan bilginin kaybolması şeklinde olur. Kaybolan formülün yerine başka bir şey verilir. İş yine olur fakat asla aynı şey bir daha aynen verilmez. Bu şekilde verilen formüller tabii ki, sadece karşı cins ilişkileri ile sınırlı değildir. Karşı cins ilişkileri burada sadece örnek olarak kullanıldı.
Verilen şeyler Lanet için, ölüm için, şifa vermek için, işlerin açılması, kazanç ve bereket için, cinleri davet edebilmek, demonlara hakim olup, onlara iş yaptırtabilmek için, kişinin kendi keşif ve sezgisinin açılması ve akla gelen herşey için olabilirler. Bu durumda alıcının elinde her konuyla ilgili bir sürü formül birikmiş olur.
Yorum Gönder