Sponsorlu Reklam




Grigori Rasputin Kimdir ?



Grigori Yefimoviç Rasputin 22 Ocak 1869 yılında Ural Dağları'nın eteklerindeki Pokrovskoye köyünde hayata geldi. Babası Yefim Yakoviç ve annesi Anna Vasiliyevna, çiftçilikte geçimlerini sağlıyordu. Köyün önde gelen ailelerinden biri olan Rasputin ailesinin kendilerine ait büyük toprak ve arazileri vardı. Rasputin daha ufak yaşlardayken iki kardeşinin suda boğularak ölmeleri Rasputini derinden etkiledi. Okuma-yazma dahi bilmiyordu. 1886 yılından 1901'e kadar geçen süre boyunca Rusya'da gezip her yerde vaazlar verdi.


Rasputin Çarlık Sarayına Giriyor


1905 Yılında St. Petersburg'da büyük bir dini toplandı vardı, Rasputin'de bu toplantıya katıldı. Orada Johann von Kronstadt' ın başı çektiği dönemin çok saygın din adamlarıyla tanıştı ve kısa zaman zarfında kendine bu çevrede saygın bir yer edindi. Bu sayede Çarlık Sarayına girip çıkmaya başladı. 1907 senesinde dönemin Çar'ının tek oğlu Aleksey hemofili hastalığına yakalandı. Doktorlar dönemin tüm tıbbi çabalarını göstermelerine rağmen çocuğun iç kanamalarını durduramadılar ve artık tıbbi olarak yapacak bir şey kalmadığını ve çocuğun yakın vakitte öleceğini Çar'a bildirdiler. Çarlık Sarayı camiasında ki varlığı ile bilinen Rasputin bu durumda son çare olarak Çariçe tarafından çağrıldı ve hipnotizma tekniğiyle çocuktaki iç ve dış kanamaları durdurdu.Bu başarısının ardından Rasputin, Çar ailesi için çok önemli bir şahıs haline geldi. Çar'a sürekli siyasi konularda fikirler vermeye başlamıştır. Benzer tedavilerini ve fikirlerini öldüğü yıl olan 1916'ya kadar sürdürümüştür.



Ölümü

I. Dünya Savaşında alınan yenilgi ve hezimetle beraber Çarlık rejiminin içinde olduğu kriz derinleşir. Sarayda stratejik bir etki alanı olan Rasputin, Çariçe Alexandra Fyodorovna aracılığıyla devlet ve ordu yönetiminde kendini bulmuştur. Uzmanların önerilerinin aksine kararlar alınmasına yol açar. Zamanla rejimdeki başarısızlıkların en büyük nedeni olarak görülmeye başlar. II. Nikolay' ında sırdaşı olması nedeniyle yakın çevrelerce Alman sempatizanı ve vatan haini olarak damgalanması uzun sürmez. Monarşinin devamını isteyenler arasında Rasputin'in ortadan kaldırılmasıyla beraber yönetimin düzeleceğine inananlar suikast düzenlemeye girişir. Suikastçilerin önde gelen ismi Prens Feliks Yusupov'dur. Sarayda verilen bir yemek daveti sırasında Rasputin'e siyanür verilir. Yemeğine ve kadehine siyanürün toz hali konulur fakat ilginç bir şekilde Rasputin pastaları yemesine rağmen zehirlenmez ve bununla birlikte ikinci atağa geçilir. Bu sefer silahla vurulur ve öldü zannedilir; ancak yine ilginç şekilde Rasputin ayağa kalkar Prens'in yakasına yapışır. Sonrasında ise bahçeye kaçarken güçlükle bir defa daha vurulur ve karların üzerine düşer. Hemen yaka paça bir köprüden buz tutmuş nehire atılır. Günler sonra köprüden yaklaşık olarak 140 metre uzakta cansız bedeni bulunduğunda hemen otopsi yapılır. Yapılan otopsi sonucu şasırtıcıdır. Rasputin'in ciğerlerinde hiç bir şekilde suya rastlanmaz  yani boğulmamıştır ölüm nedeni ise sırtından daha sonra göğüsünden ve alnından sıkılan üç kurşundan kaynaklandığı anlaşılır.

Konu Hakkındaki Fikrini Aşağı Yazabilirsin.

Daha yeni Daha eski

Sponsorlu Reklam

Sponsorlu Reklam