Hayatımızın en güzel duygularından olan aşk, bazılarımız için sadece bir kabustan ibaret. Aşk heyecanlandıran, düşüncelerinizi meşgul eden güzel bir duygudur. Peki yaşanan ihanetler, ayrılıklar, hayal kırıklıkları sonucunda aşka karşı değişen bakış açımız?
Filofobi hastalığı bir duruma ya da nesneye karşılık aşırı duyulan korku hali olarak tanımlanır. Filofobiye tam olarak neyin sebeb olduğu bilinmemekle, yaşanılan olumsuz bir duygunun tecrübe edilmesi sonucunda ortaya çıktığına karşı teoriler vardır. Bu durum tedavi edilmediği sürece fobi sahibi kişinin ailesinden, arkadaşlarından kaçmasına, sosyal hayatının yok olmasına neden olur.
Filofobikler karşılarına sevme ihtimallerinin olduğu birisi çıktığında, onun kendilerine zarar vereceği veya canlarını yakacakları konusunda ön yargılıdırlar. İç sesleri bu konuda hiç susmaz. Hayatınıza yeni birisi girdi diyelim onunla güzel vakit geçirmeye başladınız bu normalde çok güzel bir şey, fakat filofobik iseniz ondan hoşlanmaya başladığınız anda uykusuzluk, huzursuzluk, mide bulantısı, baş ağrısı vb. bir çok durumda onunla birlikte hayatınıza girmiş oluyor ve filofobikler mücadele edemeyecekleri kadar yoğun olan bu duygulara karşı çareyi kendilerini ondan uzak tutmakta buluyor. Filofobikler korkularının anlamsız olduklarını bilirler ama bunu engelleyemezler. Bunda geçmiş deneyimlerin etkisi büyüktür, geçmişte yaşadıkları sorunlar onların içine hatta dünyaya kapanmasına sebeb olmuştur. Filofobi hastalığı kişinin ruhunu etkilediği kadar fiziksel anlamdada etkiler. Filofobik kişiler hoşlandıkları kişiyle karşılaştıkları zaman o ortamı terk etme isteği, kalp hızlanması, mide bulantısı, bayılma, terleme ve aşırı kaygı gibi durumların içine düşerler.
Filofobinin tedavisi yüzleşme ile ilgilidir. Kendi duygularından korktuğu için “imajinasyon”(hayal etme) yöntemiyle hasta aşık olmaya maruz bırakılıyor. Filofobik kişi bu korku ile yüzleştiriliyor. Yüzleşmenin ardından kişinin aşkla ilgili kafasında yer edinmiş olan kötü düşüncelerin yerini pozitif düşünceler alıyor. Geçmişte yaşadıkları acı tecrübelerin verdiği korku ve kaygılar kayboluyor. Geçmişte yaşadıkları artık sadece bir tecrübe olarak hatırlanıyor.
Alp Ganus
Yorum Gönder